Alışveriş sepetiniz boş!
İş süreçlerinde büyük katkısı olan redüktörlü motorlar, motorun hızını düşürerek yüksek torkta çalışmasını sağlamaktadır. Bahsi geçen bu motor türünün her ne kadar karışık bir çalışma prensibine sahip olduğu sanılsa da, sanılanın aksine oldukça kolay bir çalışma prensibine sahiptir. Sizde redüktörlü motoru yakından tanımak ve çalışma prensibin öğrenmek istiyorsanız, “Redüktörlü Motor Nedir? Redüktör Motor Nasıl Çalışır?” adlı içeriğimize göz atabilirsiniz. Böylece redüktörlü motorun çalışma prensibini anlayarak, kullanım alanları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Günümüzde motorların hızını kontrol etmede etkili bir araç olan redüktörlü motorlar, motorun hızını düşürmek ve daha sabit bir hızda çalışmasını sağlayan, redüktör ile birleştirilmiş bir motor türüdür.
Bu motor türü genel olarak düşük devirli olup, yüksek torklu uygulamalarda tercih edilir. Bu sebeple yüksek tork gerektiren durumlarda performanslarını ortaya koyarak, düşük devirlerde istikrarlı bir hız sağlar. Böylelikle iş süreçlerinde düşük performansta bile yüksek verimlilik sağlar. Bahsi geçen bu motor türü genel olarak konveyör sistemleri başta olmak üzere vinçler, robotik uygulamalar, tekstil makineleri, gıda endüstrisi ekipmanları gibi daha birçok sektörde tercih edilmektedir.
Pek çok konuda avantaj sağlayan redüktörlü motorlar çeşitli avantajlara sahiptir. Bahsi geçen bu avantajlar, redüktörlü motorların tercih edilirliğini artırmaktadır. Bu avantajları sıralamak gerekirse şu şekildedir;
Her motorun kendine has bir çalışma prensibi olduğu gibi, redüktörlü motorların da kendine has bir çalışma prensipleri bulunmaktadır. Bu çalışma prensibi redüktörlü motorun çalışmasını doğrudan doğruya etkilemektedir. Bahsi geçen bu çalışma prensibi şu şekildedir;
Bilindiği üzere redüktörlü motorlar elektrik enerjisi ile çalışmaktadırlar. Bu yüzden motor, elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştürmek için elektrik gücüne ihtiyaç duyar.
Oluşan elektrik enerjisi, motorun rotorunda manyetik bir alan oluşturur. Oluşan bu manyetik alan rotoru harekete geçirerek, çalışmasına yardımcı olur. Böylelikle mekanik hareketi başlar ve bu hareketlilikle birlikte motor içindeki bobinler ve manyetler döner.
Bobinler ve manyetlerin dönmesiyle redüktör harekete geçerek, motorun çıkış hızını azaltır. Bunun sonucunda da motor çalışmaya başlar.
Redüktör çalışmaya başladığı andan itibaren, motorun hızı düşerken aynı zamanda da çıkış torku da artar. Böylelikle motorun daha yüksek torklu uygulamalarda daha verimli çalışmasını sağlar.
Redüktörlü motorların diğer dişli motorlara göre birçok avantajı bulunmaktadır. Bu avantajların başında dişlilerle entegre etme özelliği gelmektedir. Bu özellik sayesinde uygulamayı basitleştirebilir ve mühendislik maliyetlerini azaltabilirsiniz.
Bunun yanı sıra doğru motor ve dişli kombinasyonuna sahip olması nedeniyle, uzun bir kullanım avantajı elde edebilirsiniz. Ayrıca redüktörlü motorlar ile ağır nesneleri kolay bir şekilde hareket ettirebilirsiniz. Böylece belirli bir yükü sürmek için daha az motor gücü harcamış olursunuz.
Redüktörler, genellikle yüksek tork ve düşük devirli uygulamalarda kullanılan mekanik sistemlerdir. Bu sistemler, motorun yüksek devirde çıkışını alıp, torkun artmasını sağlar. Bu nedenle de Redüktörler, çeşitli endüstriyel ve ticari uygulamalarda yaygın olarak kullanılır. İşte redüktörlerin sıkça kullanıldığı bazı alanlar:
Redüktörlü motor tercihinde bulunurken pek çok noktaya dikkat edilerek, araştırılma yapılması şarttır. Bunun içinde aşağıdaki noktalardan faydalanmanız gerekmektedir.
Yukarıda listelenen noktaları göz önünde bulundurarak, redüktörlü motorlardan ekstra kazanç el edebilir, aynı zamanda da iş verimliliğinizi üst seviyelere taşıyabilirsiniz.
Sizde motorunuzun verimliliğini artırmak, aynı zamanda maliyet konusunda avantaj sağlamak istiyorsanız, Şahin Rulman’ın uzman ekibi ile iletişime geçerek, planet redüktörlü motorlara hızlı kargo imkanları ile sahip olabilirsiniz
© 2021 Tüm Hakları Saklıdır